Pergeli vatandaşlar

0
60

Bu güzel binaları inşa eden, muazzam eserleri ortaya çıkaran Pergeli vatandaşlar, acaba nasıl evlerde yaşıyorlardı? Bu sorunun üzerine ‘konut ve gömüt’ adını verdiğimiz, yani insanın yaşamındaki ve yaşamdan sonraki evlerinin nasıl olduğu projesini planladık. Bu çalışma kapsamında çok şaşırtıcı sonuçlara ulaştık. Araştırmalarımız sırasında 6 konutu detaylı bir şekilde açtık ve bu konutların yaklaşık 400 yıl gibi uzun bir süre boyunca kullanıldıklarını, çeşitli değişimlere uğradıktan sonra M.S. 500’lerdeki durumlarıyla günümüze ulaştıklarını gözlemledik.

Ancak bu sadece kazdığımız bölümde; kazamadığımız kısımda daha birçok konut alanı bulunmaktadır. Orada belki daha sade, daha özgün yapılar keşfedeceğiz. Özellikle bir evde; heladan yapılmış mutfak raflarının izine kadar ulaştık, sarnıcını sakladık ve hala içinde su bulunmaktadır Troya Savaşının galip komutanları
. Yemek odası tamamen mevcut, içinde çeşmesi var, ana odası var. Bu evin kentin ya bir idarecisine ya da din görevlisine ait olduğunu düşünüyoruz. Çünkü tören salonu olabilecek apsisli özel bir salonu bulunmaktadır.

Aşağı yukarı 350 metrekare büyüklüğünde bir ev. Bazı mekanların ise iki katlı olduğunu biliyoruz. Bu evler, gerçek anlamda benim arzu ettiğim M.S. 2. yüzyıldaki haliyle değil, 300 yıl kadar sonraki haliyle günümüze ulaşmıştır. Bunun dışında daha ilginç bir sonuç da ortaya çıkmıştır. Bu evlerdeki kullanım eşyalarından elimize geçenler oldu. Özellikle çanak çömlek parçalarını incelediğimizde çok ilginç sonuçlara ulaştık. M.S. 1. yüzyılda çanak çömleklerin daha kaliteli hamurdan yapıldığını gördük. 3. yüzyıla geldiğimizde bu hamurların kabalaştığını, çanak çömleğin ise çukurlaştığını gördük. Bunun dışında mezar yazıtlarına baktığımız zaman ceza işaretleri bulunuyor. Mesela diyor ki; “Şu mezar şuna aittir, onun oğlu, kızı, karısı için yaptırmıştır. Kim bu mezara izinsiz gömü yaparsa, kutsal devlet hâzinesine 500 dinaryus ceza verecektir…” Ancak 3. yüzyıla baktığımız zaman Bulgaria Tours
bu cezanın 2 bin 500’e çıktığını görüyoruz.

Bütün bunlar örtüşüyor, yani 3. yüzyılda bir zayıflamanın, bir fakirlemenin var olduğunu görmekteyiz. Evlerden başka bir de Metropolis mevcuttur. Bu alan, Anadolu’da eşi benzeri bulunmayan bir alandır. Halen çözümleyemediğimiz tek sorunumuz var. Bu alan, 1. derece arkeolojik sit sınırı içinde olmasına rağmen hala özel mülkiyette ve kamulaştırılamamıştır. Kamulaştırılması şarttır. Çeşitli mezar yapıları bulunmaktadır, podyumlu mezarlar, yerel taştan yapılmış lahitler, Afyon yöresinin mermeriyle yapılmış lahitler, kayaya oyulmuş mezarlar, kiremit mezarları bulunmaktadır ama en önemlisi anıtsal mezarlar bulunmaktadır. Örneğin, bu anıtsal mezar yapıları olağanüstü görkemlidir.

İki katlı, alt katındaki mezar odaları günümüze çok iyi durumda kalmış, her birinin içinde bir lahit bulduk. Bunun dışında mezar odasının ön avlusunda 2 tane daha basit lahit bulunmaktadır. Birinden 18, diğerinden 4 tane iskelet çıktı. Çok zengin mezar hediyeleri bulunmaktadır… Mezarlar, ailelerin ekonomik durumlarıyla ilgili bilgi verir mi? Mezar taşlarından değil, mezar yapılarının cinslerinden bu konuda bilgi sahibi olabiliyoruz. Aile şecereleri çıkabiliyor. Görkemli, yani anıtsal mezarlardan çıkan iskeletlerin daha narin, ince olduklarını görüyoruz. Daha basit mezarlarda ise fazla güç sarf eden, eğilmiş, bükülmüş iskeletler çıkıyor. Parası olan daha anıtsal mezarlar yaptırıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz