Antik Çağ Felsefesi denildiğinde yaklaşık M.Ö. VIII’den M.S.V. yüzyıla kadar geçen 13 asırlık bir dönemde ortaya çıkıp gelişen felsefi düşünce ve akımlar söz konusu edilir. Bu 13 asırlık zaman dilimi fclsci’i düşüncenin ortaya çıkışı, oluşumu ve gelişimi bakımından yakınlıklar, benzerlikler, etkiler taşıdığı gibi, çatışmaları, aynı konu ve sorunların farklı, hatta karşıt açıklama ve yorumlarını da içerir. Ayrıca felsefi konu ve sorunların tek tek filozoflara göre açıklanıp yorumlandığı, birer felsefi ekol ve felsefi akımlar boyutu kazandığı da bir gerçektir.
Felsefe tarihinin bu başlangıç dönemi “antik felsefe” şeklinde tanımlanmasına karşılık, bu felsefe içinde eski Yunan felsefesi ve aynı zamanda bilimi ve Roma felsefesi ele alınır. Fakat Roma felsefesi, Yunan felsefesinin ele alıp tartıştığı konu ve sorunlara temelde bağlı kalmış, hatta ondan biraz daha sönük kalmış, dolayısıyla bu konu ve sorunlara köklü yaklaşımlar getirememiştir.
Bu bakımdan on üç asırlık zaman diliminin kendi içinde, felsefi konu ve sorunların ortaya konulup tartışılmasına göre, tasnif edilmesi mümkündür. Kuşkusuz Antik Çağ Felsefesi, değişik açılardan tasnif edilebilir. Sözgelimi genel olarak tarihi akışa göre şöyle bir tasnif yapılabilir:
1 Sokrates öncesi filozoflar dönemi. Sokrates’e kadar uzanan dönemde yaşayan bütün filozoflar buraya dahil edilir.
2 Klasik felsefe dönemi: Bu dönemde Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi sistem kurmuş büyük filozoflar yer almakladır;
3 Hellenistik dönem: Aristoteles’in ölümünden (M.Ö. 322) Hz.İsa’nın doğuşuna kadar geçen dönem;
4 Roma dönemi: Hz. İsa’nın doğumundan V. yüzyıla kadarki dönem.
Bu tarihi bakımdan yapılan ayrım için felsefenin ele aldığı konulan şu şekilde belirlemek mümkündür:
Birinci dönem tabiat felsefesi şeklinde nitelendirilmiş olup bu dönemde ele alınan temel sorun, evrenin esasının ve doğanın ne olduğu ve nasıl meydana geldiği, varlıkların nereden ve nasıl meydana çıktıkları sorunudur.
Sofistler ve özellikle Sokrates
İkinci dönemde Sofistler ve özellikle Sokrates ile birlikle insan sorununa yöneliş başlar. “İnsan nedir?” sorusu çerçevesinde sorunlar üretilir ve tartışılır. Ayrıca bilgi ve ahlak alanları veya sorunları bağımsız konular olarak ortaya çıkarlar. Yani felsefenin inceleme alanı doğadan insana yönelirken, insan, insanın hayatı, mutluluğu, ahlak, erdem gibi konular tartışılır. Ancak bu dönemde Platon ve Aristoteles, insan sorununun yanında tabiatın incelenmesine de eğilirler, yani bir sistem oluşturmaya çalışırlar.
Üçüncü dönemde Stoacılık, Epikürcülük ve Şüphecilik (septisizm) akımlarıyla felsefenin “ahlaklı ya da erdemli hayat nedir?”, “İnsan nasıl mutlu olabilir?”, “İnsanın mutluluğu nerededir” soruları ortaya konulur.
Dördüncü dönem olan Roma döneminde ise daha önceki dönemde veya dönemlerde ileri sürülmüş sorunların anlaşılmaya çalışılması ve bunların tartışılması en önemli felsefi araştırmalar olarak ortaya çıkar. Ayrıca giderek daha belirleyici olarak felsefeyle Hıristiyanlık esaslarının uzlaştırılmaya çalışıldığı görülür.
Read More about İMPARATORLUK DÖNEMİ ROMADA` TIP