Gazi Hudavendigâr’ın yapısıdır

0
77

Allah’ın işi bir tatlı su kükürt madenine uğrasa hakimlerin sözüne göre o su ateşte kaynar gibi kaynayıp Allah saklasın pişirip helak eder. Ama bu sıcak sulara, soğuk sular karıştırılarak ılık su hâline getirilir. Daha sonra insanoğlu ne kadar yıkanıp içse o kadar faydalıdır. Eski bilgeler ve hekimler yetmiş özelliğini yazmışlar. Çoğunlukla kükürtlü ve civalı hap kullananların dişleri dökülmüştür. Ama bu Bursa’da nice yüz ılıca kaynakları vardır, kefere zamanındaki insanlar bu kaplıcaların özelliklerini bilmediklerinden üzerlerine bir yapı yapmamışlar.

Eski Kaplıca: Gazi Hudavendigâr’ın yapısıdır. Büyük bir kubbenin ortasında İmam Züfer görüşü üzere büyük bir havuzu var ki ona ondur. Dört tarafında Hanefî kurnaları ve iki adet halvetleri vardır. İnsan girdiğinde yeniden hayat bulur, insanoğlunun vücudu kulak memesi gibi yumuşak olup teninden insan eli sabunda kayar gibi kayar. Ancak suyu gayet sıcak ve hararetli yaratılmıştır. Kullanmadan önce soğuk su karıştırırlar, gayet faydalı kaplıcadır. İçenin sıkıntısını, zahir hastalığım ve yürek oynamasını giderir.

Ancak bu ılıcaya girmenin ilk şartlarını bilerek giren şifâ bulur, bilmeyip girenler zâtülcenb (akciğer iltihabı) hastalığına tutulup bir gün ansızın Tanrı müsâfiri deyip mezarlığa ve suskunlar vadisine korlar.

Faydalı şart odur ki ilk başta havuz kenarına varıp pâk ab- dest alıp abdestten sonra başını bir hayli sıcak suyla yıkaya, daha sonra vücuduna döküp vücudunu haberdar edip ondan sonra ayaklarını havuz içine sokup bütün vücuduyla havuza girip safâ ede. Ancak çok durmayıp dışarı camekâna çıkıp çıplak durmaya. Zira havuzda eprimiş (yumuşamış) vücut dışarı soğukta çeşitli hastalıklara yakalanabilir. Hemen aceleyle örtünüp biraz din-lenmeli, yararlı olan terler dışarıda çıkıp peştemal ve havlı sile-cekleri tere bulaşır ki onları çıkara. Daha sonra elbiselerini giyerek yeniden, hayat bulur. Böylece etmeyen can, canından bıkıp halka karşı gönül kırıcı olur. Gayet sakınmak lâzımdır. Ne kadar yararlı ise pes o kadar zararlıdır. Bursa kaplıcalarının en faydalısı bu Hudavendigâr ılıcasıdır. Ve dışarı camekânı eski tarz olduğundan soğuk değildir.

Çekirge Sultan kaplıcası

Çekirge Sultan kaplıcasının özellikleri: Bu da büyük bir evliyâullahm nazargâhıdır. Yapısı derli topludur ancak suyu uyuz hastalığına ve cüzam illetine yararlıdır. Suyundan kırk gün içen cüzamlı kırk yıllık cüzamdan Allah’ın izniyle kurtulur, saç sakal ve kılları eskisi gibi yerine gelip nefesi Davudi bülend nefes olup nefis sahibi de olup çoluk çocuğa karışa. Zira cüzam ve miskinin kaşı ve kirpiği dökülüp nefesi ve nefsi bozulur. Allah saklasın bulaşıcı hastalıktır ki arslandan kaçar gibi kaçmak gerek demişler. Onun için bütün Anadolu topraklarında miskinler mahallesi şehirlerin dışında kurulmuş başka semttir. –

Kükürtlü kaplıcasının anlatılması: Bu da bir ufak tefek binalı ılıcadır, ama gayet sıcaktır ve çok kükürtlüdür. Fakat faydası o derecedir ki bir insan Banaz ve Honaz kasabası halkı gibi giciyik yahut kızıl uyuz olsa, bu kükürtlü ılıcasında başka dellâklar vardır, uyuz hallerini çok çok iyi bilip uyuzluktan haberdâr olmuşlardır. Onlar uyuz olan adamlara pâk keseler sürüp kükürtlü halvetine girip yarım saat tahammül edene aşk olsun. Dışarı çıkıp bir eski gömlek giyip bir gün bir gecede tâ ki acaip- likler görüp Hudâ’nm işini müşahede ede. Bütün vücudunun derisi kara kara soğan zan gibi soyulup, vücudu inci tanesine dönüp gümüş tenli ve düzgün bedenli olur. Kükürtlü kaplıcası bu derece faydalıdır. Suyunu her zaman içse de yararlıdır private tour istanbul.

Sözün kısası, bu Eski Kaplıca kasabasında 300 kadar bağ ve bahçeli evler vardır. Her birinde birer çeşit kaynar ılıcalar vardır, kimi erkekler için ve kimi kadınlar için, kimi çocuklar için, kimi gençler için, kimi yaşlı erkek ve kadınlar için, her birinde birer çeşit büyük faydalar olduğunu Bursa halkı bildiklerinden çoluk çocukları ye aileleriyle bu Eski Kaplıca kasabasına gelip beşer onar gün tanıdıklarının hanelerinde kalırlar, çoluk çocuklarıyla türlü türlü ılıcalara girip can sohbeti ederler. Erbâbma bellidir ki bu kadar kaplıcalar vardır, Cenâb-ı Bârî her birinde birer özellik yaratmıştır. Ancak şehre yakın,

Yeni Kaplıca’nın özellikleri: Bir kapalı yerde meydana gelmiştir. Bu da Eski Kaplıca gibi bütün binaları kurşun örtülü büyük bir yapıdır. Daha önce küçük bir yapı imiş. Süleyman Han gelip nice kere girip nıkris hastalığından şifa bulunca sadrâzamı olan Sarı Rüstem Paşa’ya;

Lûristan ve Moltan

“Şurada büyük bir bina ile bir hamam inşa eyle” diye ferman edince tarihinde bu Yeni Kaplıcayı Rüstem Paşa yaptırmıştır. Semerkand, Belh, Buhara, Lûristan ve Moltan seyyahları, böyle san’atlı, sağlam ve büyük hamam görmedik, derler. Camekânı geniş bir alan üzerinde büyük kubbelerdir ki sanki gök kubbedir. Camekâm bin adam alır büyük bir mekândır. Beyt:

Gurur etme libâst fahr ile ömr-i ciharıdır bu Kabâyı cismini kor bunda herkes câmekândır bu diye duvar yüzünde iri ta’lik yazısıyla yazılmıştır.

Gerçekten mahallinde kayd olunmuştur. Bu camekârun ortasında ham mermerden bir havuzu ve havuz içinde bir şadırvanı fıskiye gibi akmada berrak bir tatlı sudur. Yüzden fazla nalın giyer natırları vardır. Ve nice mahbub yatırkârları, pâk dellâkları, pervasız ve yüreği yaralı âşıkları vardır.

Ve içeri büyük havuz üzerinde büyük bir kubbesi var ki bazı hendese ilmi sahipleri yüz arşın yuvarlak yapı nurlu bir kubbedir, der. Tamamı alta yüz adet billûr, necef ve moran camı ile süslenmiş gök bir kubbenin üzeri baştan başa lâcivert renkli kurşun ile kaplıdır Kale gibi Pirinç Hanı.

Havuzu, fırdolayı ona on büyük ada şeklinde geniş bir havuz-dur ki sanki bir göldür. Dört tarafından altışar basamak mermer merdivenler ile inilir. Bu havuzun dört tarafında ham mermerden ejder ve arslan kelleleri heykelciklerinin ağızlarından sıcak su havuz içine akmadadır. Ve “sovukluk” dedikleri mahalde bir şadırvanı var ki fışkıran suları kubbeye çıkar.

Bu havuzun dört tarafında sekiz adet kubbeler üzerinde büyük kubbe oturtulmuştur. Her kemer altında birer Hanefî kurnaları vardır Onlarda yıkanan insanlar havuz içinde yüzmekte olan in-sanları seyrederler, bir seyirlik yerdir.

Bu aydınlık hamamın bütün döşemesi renk renk mermerlerdir ki sanki kuyumcu elinden çıkmış minadır. İki halveti var, sağ tarafındaki halvette bir küçük havuz var, suyu gayet sıcaktır. Ancak yakınında soğuk su vardır. Sıcak su ile soğuk suyu birbirleriyle karıştırırlar, ikisinin karışımından ılık su meydana gelir. Gerçi bu sıcak suyun yararları meşhur değildir ama rahatlatıcı, gönül açan ve aydınlık yapı ibret verici bir hamamdır.

Bu ılıcalarda herkes dilberleriyle sine sineye kucak kucağa olup bir bucağa gitmek taze çağlıktır ve ayıp yağılık değildir. Âşık ve mâşuka sürür, sevinç ve şenlik sağlıktır. Özellikle sonbaharda bütün âşıklar saf saf ve sıra sıra olup karanlık gecelerde bu kaplıcaları türlü türlü kandiller ve fanuslar ile aydınlatıp herkes yaranlarıyla havuz içine girip kimi tavus kanadı ve kimi güvercin taklası atıp kimi dalgıç gibi dalıp bir dilberin huzuruna çıkıp selâm verir.

Kimi bir biri üzerine çıkıp el ele olup aşağı güçlü kuvvetli adamlar dalıp üstünde çelebiler türlü türlü oyunlar ettikten sonra tatlı suya takla atarlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz