Rum Mehmed Paşa Külliyesi ve Mimari Özellikleri

0
1

Üsküdar’da bulunan Rum Mehmed Paşa Külliyesi, Osmanlı sadrazamlarından Rum Mehmed Paşa (ö. 1474?) tarafından 1471-1472 yılları arasında inşa ettirilmiştir. Bu külliye; cami, türbe, medrese, hamam ve imaretten oluşan bir yapı topluluğudur. Günümüze cami ve türbe ulaşmıştır Ticaret Yapıları.

Rum Mehmed Paşa Camii, mihrap yönünde yer alan dikdörtgen planlı ve yarım kubbeli bir bölümle dikkat çeker. Bu bölüm, kare planlı ve merkezi bir kubbeyle örtülü ana mekâna bağlanmıştır. Böylece hem zaviyeli (yan hücreli) cami düzeni, hem de merkezi plan anlayışı bir araya getirilerek farklı bir sentez oluşturulmuştur. Caminin dört yanında bulunan tabhane birimleri (misafir odaları), Murad Paşa Camii’ndekilere benzer özellikler taşımaktadır.

Ana mekânda yer alan kubbenin oturduğu kasnakta, kasnağın üzerine taşan yuvarlak kemerler göze çarpar. Bu detay, geç dönem Bizans mimarisinde sık görülen bir uygulamadır ve aynı zamanda yapının banisi olan Rum kökenli Mehmed Paşa’nın etnik kökenine işaret edebilecek bir mimari göndermedir Sofia Daily City Tours.

İshak Paşa Camii ve Bölgesel Üslup Özellikleri

Bursa’nın İnegöl ilçesinde yer alan İshak Paşa Camii, 1468 tarihli vakfiyesine göre inşa edilmiştir. İstanbul’daki çağdaş cami yapılarından farklı olarak, Bursa’daki erken Osmanlı dönemine ait mimari özellikleri yansıtır. Bu durum, erken dönem Osmanlı mimarisinde bölgesel bir üslup olduğunu düşündürmektedir.

İshak Paşa Camii’nin planı, 1339-1340 yıllarında yapılan Bursa’daki Orhan Camii ile büyük benzerlik gösterir. Tek fark, son cemaat yerinde sütun yerine payelerin kullanılmasıdır. Caminin tüm bölümleri (sofa, ana ibadet mekânı ve iki yan tabhane) kare planlı ve kubbe ile örtülüdür. Duvarlarda moloz taş ve tuğla ile yapılmış almaşık örgü kullanılmıştır.

Kubbelere geçişte kullanılan prizmatik üçgenler, bu tarihlerde artık İstanbul mimarisinde terk edilmiş bir unsur olup, burada hâlen kullanılması dikkat çekicidir. Ayrıca, son cemaat yerindeki kemerler ile pencere üstlerinde yer alan tuğla-taş geometrik süslemeler, erken dönem Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini taşır.

Fatih Dönemi Türbeleri ve Eyüp Sultan Örneği

Fatih Sultan Mehmed döneminde inşa edilen türbelerin çoğu, Anadolu Türk mimarisinde yaygın olan sekizgen prizma planına sahiptir. Bu geleneksel form, dönemin mezar mimarisinde temel alınmıştır.

Eyüp Sultan Türbesi, bu dönemin en dikkat çeken yapılarından biridir. Türbenin planı ve üst örtüsü ilk inşa edildiği haliyle korunmuştur. Ancak 17. yüzyılda kıble yönünde eklenen ziyaret bölümü, iç duvarlara yerleştirilen çiniler ve III. Selim’in 1792-1793 yıllarında sanduka çevresine koydurduğu Barok üsluptaki gümüş şebeke türbenin görünümünü önemli ölçüde değiştirmiştir.

Türbenin kuzeyinde, ziyaret bölümünün dışa taşan üç cephesinde özgün kesme taş örgü hâlen görülebilmektedir. Her cephede silmeli dikdörtgen çerçeveler içinde ikili pencere grupları vardır. Altta yer alan dikdörtgen pencereler mermer söve ve demir parmaklıklarla çevrilidir. Üstteki sivri kemerli pencereler ise alçı revzenlerle süslenmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz