Bedestenler ve Kapalıçarşı
Fatih Sultan Mehmed döneminde, İstanbul’da ticaret ve zanaat faaliyetlerinin merkezi olarak Kapalıçarşı gelişmiştir. Bu büyük çarşı, başlangıçta Fatih’in yaptırdığı Cevahir Bedesteni (İç Bedesten) ve daha sonra inşa edilen Sandal Bedesteni (Yeni Bedesten) etrafında şekillenmiştir. Zamanla bu iki bedestenin çevresine birçok han ve arasta eklenmiş ve bugünkü Kapalıçarşı ortaya çıkmıştır.
Aynı dönemde, İstanbul’un diğer yakasında, Galata’da bulunan Galata Çarşısı (Perşembe Pazarı) da ticari hareketliliğin bir başka merkezi olmuştur. Bu çarşının odak noktasında, yine Fatih dönemine tarihlenen Galata Bedesteni yer alır.
Bu yapılar, tıpkı Osmanlı mimarisinin ilk bedesteni olan Bursa Bedesteni (yaklaşık 1400) gibi, kare planlı ve çok kubbeli olarak inşa edilmiştir. Kubbeleri taşıyan kemerler, kalın ayaklara ve duvarlara oturtulmuştur. Bedestenler, genellikle değerli eşyaların alım satımının yapıldığı yerlerdi ve bu malları yangın ve hırsızlığa karşı korumak için sadece dört kapı açılmış, geri kalan duvarlar ise dükkânlarla çevrilmişti Mahmud Paşa Türbesi.
Hamamlar Gösterişli Temizlik Yapıları
Fatih Sultan Mehmed ve II. Bayezid döneminde inşa edilen hamamlar, sadece temizlik ihtiyacını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda mimari ihtişamlarıyla da dikkat çeker. Bu dönemde yapılan bazı hamamlar, Osmanlı mimarisinin altın çağı olan 16. yüzyıl hamamlarını bile gölgede bırakacak kadar gösterişli olmuştur.
Örnek olarak Küçük Mustafa Paşa Hamamı, 1477 yılından önce inşa edilmiştir. Bu hamam, “Kara” veya “Küçük” lakaplarıyla bilinen Mustafa Paşa tarafından çifte hamam (kadınlar ve erkekler için ayrı bölümler) olarak yaptırılmıştır. Yapı; soyunmalık (camekân), ılıklık, sıcaklık, külhan (ocak bölümü) ve su deposundan oluşur.
Sıcaklık bölümü, Osmanlı hamam mimarisinin klasik düzenine göre tasarlanmıştır. Ortada büyük bir göbek taşı yer alır. Bu merkezi mekâna, kurnalı eyvanlar ve halvet adı verilen özel yıkanma odaları eklenmiştir. Eyvanlar sivri kemerlidir, kubbeye geçişler ise mukarnaslıdır. Geleneksel olarak, erkekler bölümü kadınlar bölümünden daha büyük ve yüksek inşa edilmiştir Sofia Daily Tour.
Askerî Yapılar Stratejik Savunma Noktaları
Fatih döneminin en önemli askerî yapıları, Osmanlı’nın İstanbul’u fethi sırasında ve sonrasında şehrin güvenliğini sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Bu yapıların başında Rumeli Hisarı gelir. 1452 yılında Boğaz’ı kontrol altında tutmak ve Bizans’a Karadeniz üzerinden gelecek yardımları engellemek amacıyla yapılmıştır.
Bir diğer önemli yapı ise Kilitbahir Kalesi’dir. 1462 yılında Çanakkale Boğazı’nda, benzer bir amaçla inşa edilmiştir. Bu kale, Boğaz’ın en dar noktasında yer almakta ve karşı kıyıdaki Kale-i Sultaniye (bugünkü Çimenlik Kalesi) ile birlikte Boğaz’ı denetlemekteydi.
Ayrıca, İstanbul’un kara surlarına bitişik olarak 1458’de inşa edilen Yedikule Hisarı (Yedikule Zindanı), hem savunma amaçlı hem de hazine deposu ve devlet hapishanesi olarak kullanılmıştır. Bu yapı, İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı’nın başkentteki askerî ve siyasi gücünü simgeleyen en önemli kalelerden biri olmuştur.